Ostepporoz
14 Şubat 2018

ÇANAKKALE İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ

OSTEOPOROZ   BİLGİ NOTU ( Şubat 2018 )

                     Dünyada yaygın görülen bir iskelet sistemi hastalığı olan osteoporoz, özellikle menopozdan sonra kadınlarda görülmekle birlikte erkeklerde, çocuklarda, ileri yaşta ise her iki cinste de görülebilmektedir.

                      NEDEN ÖNEMLİ?

* Sık görülen bir kemik hastalığıdır.

* Uzayan yaşam süresine bağlı olarak dünya nüfusunun yaşlanması, osteoporoz ve osteoporoza bağlı        kırıkların görülme sıklığında önemli artışa neden olmuştur.

* Günümüzde önemli bir ekonomik ve sosyal problem haline gelmiştir.

* Önlenebilir,    Tedavi edilebilir,  bir hastalık  olmasına rağmen osteoporozlu veya düşük kemik yoğunluklu hastaların yaklaşık yarısının  bunun farkında olmadığı  tespit edilmiştir.

* 50 yaşın üzerinde her  3 kadından birinde ve

* 50 yaş üzerinde 5 erkekten birinde görülmektedir.

* Kemik erimesi veya  travma sonucu Kalça kırığı olanların yaklaşık • %20’si ilk 1 yıl içinde ölmektedir. • %30’dan fazlası sakat kalmaktadır.

Dünyada kalça kırığı; • 1990’lı yıllarda 1.7 milyon • 2050 yılında 6.3 milyona ulaşması bekleniyor.

OSTEOPOROZ TANISI NASIL KONUR?
hastalık, kırık olmadan önce kemik mineral yoğunluğu ölçülerek tanılanır. Osteoporozun tanısı (DEXA) yöntemi kullanılarak  konulmaktadır. DEXA dünyada en yaygın olarak kullanılan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından da osteoporoz tanısında altın standart olarak önerilen tekniktir. Ölçümler omurga, kalça, tüm vücut ve önkoldan yapılabilmektedir.

RİSK FAKTÖRLERİ:

  • Yaş ilerledikçe osteoporoz riski artmaktadır, özellikle kadınlarda 65 yaş üzerinde ve erkeklerde 70 yaş üzerinde risk yüksektir.
  • 40 yaştan sonra travma olmaksızın veya çok ufak travma ile geçirilmiş kırık öyküsü
  • Kadınlarda düşük östrojen, erkeklerde düşük testosteron düzeyleri
  • Kadın ve erkeklerde düşük vücut ağırlığı
  • Sigara içiyor olmak veya geçmişte sigara içme öyküsü
  • Boy kısalması ( Hayat boyu 15 cm kadar kısalma olabilir.)
  • Birinci derece yakınında osteoporoz ve/veya kırık öyküsü
  • Bazı hastalıklar (çölyak,KOAH,tiroit hast.romatoit artrit,kanser,inflamatuar barsak hastalığı )
  • Bazı ilaçların sürekli kullanımı (epilepsi,kanser,kortizon v.b. ilaçların uzun süre kullanımı )

 

  

 Uluslararası Osteoporoz Vakfı tarafından hazırlanan "1 Dakikalık Osteoporoz Risk Testi" ne katılın:

1- Anne veya babanızda basit bir zorlanma veya hafif bir düşme sonrasında kalça kırığı oldu mu?
2- Sizde basit bir zorlanma veya hafif bir düşme sonrasında kalça kırığı oldu mu?
3- Üç aydan uzun bir süre kortizon içeren ilaç kullandınız mı ?
4- Boyunuzda 3 santimetreden fazla kısalma oldu mu ?
5- Fazla miktarda alkol tüketiyor musunuz ?
6- Günde 20' den fazla sigara içiyor musunuz ?
7- Sık olarak diare-ishal sorununuz oluyor mu? (Çölyak veya Crohn hastası mısınız ?)
Kadınlar için;
8- Menopoza 45 yaşından önce mi girdiniz ?
9- Regl düzeniniz 12 ay süre ile aksadı, kesintiye uğradı mı ?
Erkekler için;
10- Testosteron seviyesinde azalmaya bağlı impotans veya libido kaybınız oldu mu?

Eğer bu sorulardan birine yanıtınız "Evet" ise hekiminize başvurunuz.

                                 OSTEOPOROZDAN KORUNMA VE BESLENME

Osteoporoz gelişiminde genetik faktörlerin yanı sıra kişinin yaşam tarzı da önem taşımaktadır. Hatalı beslenme, yetersiz fiziksel aktivite ile  sigara ve alkol kullanımı gibi faktörler kemik sağlığının bozulmasında son derece etkilidirler.

Osteoporozun önlenmesi çocukluk, ergenlik ve gençlik dönemlerinde optimal kemik gelişimi ile başlar. Kemik, yaşayan doku olduğu için kemikler ve iskelet sistemi ,doğumdan itibaren ergenliğin sonuna kadar sürekli gelişir ve büyür, erken erişkin dönemde veya 20’li yaşlarda maksimum güce ulaşır. Çocuklar ve ergenlerin kemik gelişimi açısından uymaları gereken unsurlar şu şekilde sıralanabilir: 

  • Yeterli kalsiyum alımı,( her yaşta  günde 2 bardak SÜT ve süt ürünleri )
  • Güneş ışığından yararlanma ve yaşa uygun yeterli D vitamini alımı,
  • Yeterli protein alımı,
  • Düzenli fizik aktiviteye katılım,
  • Sigara ve alkolden uzak durma
  • Düşmeler ve ev kazalarına karşı koruyucu önlemler.

İnsanda kemik kaybı genellikle 40’lı yaşlardan sonra başlar ve kaybedilen kemikler kadar yerine yenisi konamaz. Özellikle menopoz sonrası kadınlarda kemik erimesi  hızlanır. Erkeklerde kemik erimesi 50’li yaşlarda başlar, kayıp hızı kadınlara göre daha yavaştır. Osteoporozda risklerin  önlenmesi için hayatın her döneminde ,yukarıda belirtilen unsurların uygulanması ve hayati  tedbirlerin alınması esastır.

                Osteoporozdan korunmak ve sağlığınız için ,

     düzenli fiziksel aktivite yapın ve günde 2 bardak süt için.

ÇANAKKALE İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ

 

 

Günlük önerilen kalsiyum miktarları:

 

Çocuklar                                          mg/gün

0-12 ay                                               400

1-3 yaş                                               500

4-6 yaş                                               600

7-9 yaş                                               700

10-18 yaş                                           1300

19 yaş-menopoz                                 1000

Menopoz sonrası                                1200

Hamilelik                                            1200

Erkek

19-65 yaş                                           1000

65 yaş üzeri                                        1200

 

 

Bazı yiyeceklerdeki kalsiyum miktarı:

 

Yiyecek

Miktar

Kalsiyum (mg)

Süt yarım yağlı

1 bardak 200 ml

240

Süt yağlı

1 bardak

244

Yoğurt , az yağlı meyveli

1 kap 150 g

210

Yoğurt, az yağlı düz

1 kap 150 g

243

Yayık ayranı

1 kap

280

Kaşar peyniri

1 kalın dilim (45 g)

146

Lor peyniri

½ kap

301

Cheddar peyniri

1 dilim 40 gr

296

Brokoli

85 g

34

Kıvırcık lahana

95 g

143

Badem

12 adet - 26 g

62

Susam

1 çorba kaşığı

80

Fındık

20 adet

28

Ceviz

12 yarım

38

Sütlaç

1 porsiyon 200 g

176

Dondurma (sütlü, vanilyalı)

1 pozisyon 75 g

75

Cheescake

Ortalama dilim 120 g

94

Sardalya

1 porsiyon 100 g

500

Ekmek

1 dilim 30 g

53

Kayısı

4 adet 160 g

117

İncir

4 adet 220 g

506

Portakal

Soyulmuş 160 g

75

Omlet peynirli

2 yumurta ile 120 g

344

Lazanya

1 porsiyon 420 g

420

Peynirli makarna

1 porsiyon 220 g

374

Pizza (peynir/domates)

410 g

873

 

                                                      OSTEOPOROZUN MEDİKAL TEDAVİSİ

        Osteoporozda medikal tedavi yaklaşımları ile kırıkların önlenmesi, kemik mineral yoğunluğunun arttırılması, hastalığa bağlı belirtilerin iyileştirilmesi ve hastanın yaşam kalitesinin arttırılması hedeflenmektedir. Kemik yoğunluk ölçüm sonuçları kişisel risk faktörleri ile birlikte değerlendirilerek ilaç tedavisi konusunda hekim tarafından karar verilmektedir.
 

                                               TEDAVİNİN ETKİNLİĞİ VE TEDAVİYE UYUM

        Osteoporoz tedavisi uzun süreli bir tedavidir. Ayrıca her bir ilaç yukarıda anlatıldığı gibi oldukça farklı yollarla ve aralıklarda kullanılmaktadır. İlaçtan beklenen yararın sağlanabilmesi için önerildiği şekilde ve sürede alınması önemlidir. Bunun yanında özellikle yeterli kalsiyum ve D vitamini alınması için beslenme, güneş ışığından yararlanma, düzenli egzersiz ve düşmelerden korunma da tedavi planı içinde mutlaka yer alması gereken unsurlardır. Tedavi etkinliliğinin saptanması düzenli olarak yapılan kemik yoğunluk ölçümleri ile grafilerle yapılan kırık takipleri ile (omurga kırığı açısından) olmaktadır. Ayrıca aralıklı kan ve idrar tahlilleri ile de tedaviye uyum ve kemik metabolizmasının durumu izlenmektedir.

                                                     OSTEOPOROZDA EGZERSİZİN ÖNEMİ

 

         Kemik olası yüklenmelere maruz kalırken kronik ve mekanik yüklenmelere adapte olabilmek için belirli bir güç gösterir. İskeletin temel fonksiyonu, vücudun maruz kaldığı yer çekimi kuvvetleri ve kas kasılmalarına karşı koyarak organizmayı korumaktır. Kemik, bu beceri ve gücü koruyabilmek için yapısal (kemik kitlesi, kemiğin makro ve mikro mimarisi) ve materyal (mineraller, kollajen çapraz bağlar, mikro hasar) özelliklerini fonksiyonel hale getirerek kütlesindeki değişiklikleri adapte eder. Bu adaptif kombinasyon daha dayanıklı kemik oluşumuna neden olur.

Kemiğe yüklenme periostal genişlemeye ve azalmış endeostal yıkıma etkileyerek bir feed-back mekanizması oluşturur. Kronik yüklenmenin azalması ise inmobilitede olduğu gibi kortikal kemikte azalmaya, sonuçta kortekste incelmeye neden olur.

Fiziksel aktivite, kemik kitlesinin yapısal yeterliliğini devam ettirir ve düzeltir. Fiziksel aktivite ile yükün iskelete nakledilmesi ya vücut ağırlığı taşıma aktivitesinden kemiğin direkt etkilenmesi ya da yapışan kası çekmek ve germek yoluyla olur. Yüksek seviyede fiziksel aktiviteler, kemik üzerinde yüksek seviyede, mekanik güçler oluştururlar, sonuçta bu mekanik güçler kemiğin kuvvetini arttırırlar.

Fiziksel aktiviteler içinde güçlü mekanik yüklenmelerin ve dirençli egzersizlerin kemiğin gücü için en etkin egzersizler olduğu zamanımızda artık kanıtlanmıştır.Egzersiz ve fiziksel aktivitenin kemiğe etki mekanizması şöyledir: Fiziksel aktivite sırasında kemiğe tatbik edilen mekanik güç osteoblastik faaliyeti artırır. Yürüme sırasında vücut ağırlığının gücü ayakların yere her değdiğinde ayak kemiklerini stimüle eder. Yüksek güçlü aktivitelerden olan jogging ve koşma sırasındaki oluşan mekanik güç esnasında olan osteoblastik aktivite, yürüme esnasında olandan daha güçlüdür. Kasların kemikleri çekerek oluşturdukları kronik güçler osteoblastik aktiviteyi arttırır.

 

Osteoporoz için 5 ayrı tipte egzersiz programı önerilmektedir: Germe Egzersizleri, Denge Egzersizleri, Kuvvetlendirme Egzersizleri, Yüksek Güçlü Egzersizler, Vücut Ağırlığı ile Yapılan Aerobik Egzersizler. 

Germe Egzersizleri: Germe ve gevşeme şeklinde uygulanır. Eklemlerin fleksibilitesini sağlayarak düşme ve yaralanmaktan korur. Düzgün bir solunum ile 20-30 sn germe pozisyonunda kalır, daha sonra tüm kaslarını mümkün olduğu kadar gevşetir ve sonra normal, pozisyona döner.

Denge Egzersizleri: Denge egzersizleri haftada 3 kere kuvvetlendirme egzersizlerinden sonra tavsiye edilir. Çeşitli denge egzersizleri içinde klasik yoga pozisyonunun ve adaptasyonu olan kollar yanda topuklar yapışık erekt pozisyon ve tek ayak üzerinde durma tavsiye edilir ki bu pozisyonlar 30 sn ile 1 dk arasında muhafaza edilerek tekrarlanır.

Vücut Ağırlığı ile Yapılan Aerobik Egzersizler: Aerobik aktiviteler hem kardiovasküler hem kemikte etkili olup, yürüme ve koşma aynı zamanda kemik üzerinde etkili aktivitelerdir.   Aerobik aktiviteler aynı zamanda denge ve koordinasyonu düzeltir. Isınma, soğuma ve germe egzersizleri ile solunum egzersizlerini içerir. Merdiven inip çıkma ve step yapma gibi egzersizlerin kemik yoğunluğunu artırdığı çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir.

Yüksek Güçlü Egzersizler: Bu egzersiz programı zıplama ve step egzersizlerini içerir. Ancak bu dönemde eklem sorunları ve düşme riski olabileceğinden genellikle bu egzersiz programına premenopozal dönemde başlama tavsiye edilir

Kuvvetlendirme Egzersizleri: Bu egzersiz programına germe, denge ve 15 dakikalık ağırlık taşıma egzersizleri ile haftada 3 gün başlanır. Daha sonra ilk birkaç haftada zıplama ve step ilave edilir. Toplam haftada 3 gün 40-60 dakikalık egzersiz programları uygulanır.

Bunları yanında sportif aktiviteler tavsiye edilir. Tenis, voleybol, basketbol gibi sporların kemik kitlesini artırdığı ve denge ve koordinasyonu artırdığı bilinmektedir.

                                          DÜŞMELER VE DÜŞMELERİN ÖNLENMESİ

Her gün binlerce insan evlerinde düşmekte, bunun sonucu da ciddi bir şekilde yaralanmalar da olabilmektedir. Bazı düşmelerin yarattığı problemler ölümle sonuçlanabilmekte, bazıları da sakatlıklara yol açabilmektedir. Özellikle kemik erimesi bulunan kişilerde düşmeler sonucu kırıklar olmakta, en sık omurlarda, kalça, el bileğinde gelişen bu tarz kırıklar, sakatlıktan öte ölümlere bile neden olabilmektedir. 
65 Yaş üzeri her üç kişiden biri düşmektedir. Kalça kırıklarının %90’ı düşmeler sonucu oluşmaktadır. Özellikle ileri yaşlardaki görme problemleri, denge bozuklukları, demans (unutkanlık), uzun süre hareketsiz kalmak, uyku için kullanılan ilaçlar, düşmelerin artmasına, dolayısı ile kırık oluşmasına yol açabilen en sık karşılaşılan sorunlardır. 
Düşmeleri önlemek, en azından düşme sayısını azaltmak için dört şey yapabilirsiniz

  1. Düzenli egzersiz
  2. Kullanılan ilaçların doktorla beraber gözden geçirilmesi
  3. Göz muayenesi
  4. Evin daha güvenli olması için önlemler

Düzenli egzersiz; Düşmeleri azaltmanın en önemli yollarında birisi, düzenli egzersiz yapmaktır. Egzersiz, sizi daha güçlü kılar, kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar. Tai Chi gibi denge ve koordinasyonu geliştiren egzersizler, en yararlı olanlardır. Egzersiz yapmayı engelleyici faktörler yoksa, doktorunuzla görüşerek sizin için en uygun egzersiz programını oluşturun.
Kullanılan ilaçların doktorla beraber gözden geçirilmesi; Yaş ilerledikçe, kullanılan ilaçların vücuttaki etkileri değişebilir. Bazı ilaçlar, ya da bazı ilaçların birlikte alınması, baş dönmesine ve uyku haline yol açabilir. Bu durum da düşmelere neden olabilir. Zaman zaman doktorunuzla ilaçlarınızı gözden geçiriniz.
Göz muayenesi; Yılda en az bir kez göz hekimi tarafından gözlerin kontrolden geçmesi gerekmektedir. Glokom ya da katarakt gibi görmeyi azaltan sorunlar olabilir veya gözlük numarası yanlış olabilir. Zayıf görüş, düşmeye eğilimi arttırır. 
Evin daha güvenli olması için önlemler; Düşmelerin hemen hemen yarısı evde gerçekleşmektedir. Bunun için aşağıdaki konular gözden geçirilmelidir.

  • Evin merdivenlerinde ya da yol üzerinde ayağın takılacağı (kitap, kıyafet, ayakkabı) eşyaları kaldırın.
  • Ayağın takılabileceği ya da kayabilecek küçük kilim veya halıları kaldırın veya yere sabitleyin.
  • Kullanacağınız eşyalar, bir şeyin üzerine çıkmadan alabileceğiniz yükseklikte olsun.
  • Banyo küveti ve klozetin kenarlarına tutamak yaptırın.
  • Küvetin ya da duş kabininin zeminine kaymayan bir materyal koyun.
  • Yaş ilerledikçe, görmek için daha fazla ışığa gereksinim olur. Bu nedenle evin ışıklandırması gözden geçirilmeli ve gerekli ise arttırılmalıdır.
  • Merdivenlerin aydınlatılması ayrı bir önem taşımaktadır.
  • Ev içinde terlik yerine ev ayakkabısı giymeyi tercih edin.

Düşmelerin çoğu kaza ile olmaktadır ancak, evde alınacak basit önlemlerle bu kazaları en aza indirmek olanaklıdır. Bu nedenle bir gözden geçirme listesi, evdeki tehlikeleri saptamada işe yarayabilir.

Her odanın zeminini gözden geçirin.

Odada yürürken, mobilyaların etrafından dolanmak zorunda kalıyor musunuz?
Eşyaları kenara çektiriniz, yürüme yolunuz açık olsun.

Yerde küçük halı ya da kilim var mı?
Varsa kaldırın, ya da çift taraflı sabitleyici ile zemine sabitleyin veya altı kaymaz halı kullanın.

Yerde merdivenlerde  gazete, kitap, ayakkabı, ya da benzeri eşyalar var mı?
Ayağınıza takılacak objeleri yerden toplayın.

Yerde ayakaltında telefon kablosu, lamba kablosu, uzatma kablosu gibi tel ve kablolar var mı?
Kabloları duvar kenarına sabitleyin.

Merdivenlerde kırık ya da eksik basamak var mı?
Varsa tamir ettirin.

Merdivenlerin aydınlatması yeterli mi? Bozuk ampul var mı?
Değilse telafi edin. 

Merdivenlerde halı var mı?
Varsa her basamakta sıkıca sabitlenmiş olmasına dikkat edin.

Merdiven tutunma barları  sağlam mı? Tutunma barı tek taraflı mı?
Tutunma barları sağlamlaştırılmalı, iki taraflı olmalıdır. 

Mutfakta sık kullanılan eşyalar yüksek raflarda mı?
Böyle ise aşağı raflara indirmek gerekir.

Küvet ve duş kabini zemini kaygan mı?
Küvet ve duş kabini zeminini kaymaz bir materyalle kaplayın.

Küvetten çıkmak için ya da tuvaletten kalkmak için desteğe gereksiniminiz var mı?
Küvetin içine ve tuvaletin kenarına tutunma barı yaptırın.

Yatağın kenarındaki lamba uzanma mesafesi dışında mı?
Lambayı kolay erişebileceğiniz mesafeye yerleştirin. Gereksinim duyuyorsanız gece lambası kullanın.

Diğer güvenlik önerileri
Oturduğunuz yerden ya da yataktan aniden kalkmayın, baş dönmesi olabilir.
Acil yardım telefon numaralarını telefonun yanında bulundurun.


                 Düşme Riski Testi

  1. Son bir yılda hiç düştünüz mü?
  2. Düşmeyle ilgili bir sakatlığınız oldu mu?
  3. Kullandığınız ilaçları, doktorunuzla beraber gözden geçirmeyeli bir yılda fazla oldu mu?
  4. Gözlerinizi kontrol ettirmeyeli bir yılı geçti mi?
  5. Gözlük kullanıyorsanız, numaralarını kontrol ettirmeyeli 2 yıldan fazla bir zaman oldu mu?
  6. Genellikle ayakta dururken dengesiz misiniz?
  7. Merdiven iner ya da çıkarken dengesizlik hissediyor musunuz?
  8. Yataktan kalkarken güçlüğünüz oluyor mu?
  9. Gece kalktığınızda lambanın düğmesine uzanmakta güçlüğünüz var mı?
  10. Tuvaletten kalkarken bir desteğe gereksinim duyuyor musunuz?
  11. Ayaklarınızda ağrı ya da yara var mı?
  12. Düşmekten korkuyor musunuz?
  13. Ayağa kalktığınızda baş dönmesi oluyor mu? Ya da başınızı hareket ettirdiğinizde odanın döndüğü hissine kapılıyor musunuz?
  14. El kavrama gücünüz azaldı mı?
  15. İşitme kaybınız var mı?
  16. Gece çok sık tuvalete gitme gereksinimi duyuyor musunuz?
  17. Birden fazla ilaç kullanıyor musunuz?
  18. Tansiyon ilacı kullanıyor musunuz?
  19. Düzenli uyku ilacı kullanıyor musunuz?
  20. Yüksek topuklu ayakkabı giyiyor musunuz?
  21. Evde çorap ile mi geziniyorsunuz?
  • Yukarıdaki sorulardan bir ya da daha fazlasına evet diyorsanız, düşme riskiniz olabilir.
  • Bu riski azaltmak için önlemler mevcuttur.
  • Konu ile ilgili gözden geçirme listelerini taramak yararlı olabilir.
  • İlgili hekiminize danışabilirsiniz .
  • Unutmayın: Yaşlanmak, düşmek ile eşdeğer değildir.
  • Bir kaç basit önlemle düşme riskiniz azaltılabilir.